April 2024
SunMonTueWedThuFriSat
31123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
2829301234
567891011
 

Psikolojide ŞİDDET - II

Bu yazımızda, Psikolojide Şiddet – I makalesinde sebepleriyle ele aldığımız “şiddet” olgusunun çeşitleri ve maruz kalındığında neler yapması gerektiğiyle ilgili biraz daha ayrıntılı bilgi vereceğiz.

İnsanlar arasındaki eşitliğin bozulmaya başlamasıyla beraber, güçlünün güçsüz üzerinde göstermeye başladığı üstünlük kurma ve kendini kabul ettirme mücadelesi olarak tanımlayabileceğimiz şiddeti temel olarak fiziksel şiddet, sözlü şiddet ve duygusal şiddet olarak üç başlık altında inceleyebiliriz.

Fiziksel şiddet: Kasıtlı olarak yapılan, karşıdaki kişinin canının yanmasına, yaralanmasına ya da ölümüne sebep olan davranış ya da davranışlardır. Fiziksel şiddette fiili bir müdahale, karşıdaki bireye temas söz konusudur. Vurma, tekmeleme, sarsma, hırpalama, yakma, kesici delici alet ve ateşli silah kullanma yaygın olarak karşılaşılan fiziksel şiddete örnek olarak gösterilebilir. Fiziksel anlamda bir güç üstünlüğü gerektirdiği için daha çok kadın ve çocuklar üzerinde yaygın bir şekilde uygulanan şiddet türüdür diyebiliriz.

Sözlü Şiddet: Genellikle fiziksel şiddetle bir arada olan, söz ve hareketlerle kişiye karşı sistemli bir biçimde yapılan, kişinin ruh halini derinden etkileyen korkutma, cezalandırma, sindirmeye yönelik sözel davranışlardır. Sık sık eleştirme, lakap takma, küfür etme, bağırma sıkça karşılaşılan sözlü şiddet türlerindendir.

Duygusal Şiddet: Fiziksel ve sözel şiddetle birlikte, kişinin benliğini, psikolojik ve sosyal gelişimini, ruhsal bütünlüğünü etkileyen olumsuz yargılardır. Başkaları önünde küçük düşürme, gururunu incitme, alay etme, kişiyi fiziksel şiddetle tehdit etme, kişinin özgürlüklerini kısıtlama yaygın bir şekilde karşılaşılan duygusal şiddet örnekleridir. Fiziksel bir müdahale olmaksızın ruh sağlığını bozucu eylemler duygusal şiddet başlığı altında incelenebilir. Fiziksel ve sözlü olarak uygulanan şiddet sonrası kişinin içine düştüğü ruh hali duygusal şiddet belirtilerini de barındırır. Tüm türlerde olduğu gibi güçlünün güçsüz üzerindeki hâkimiyeti esas olduğu için fiziksel anlamda güçsüz olanın mağdur pozisyonunda olması duygusal şiddet türü için de geçerlidir. Şiddet denildiği zaman akla ilk olarak fiziksel şiddet geldiği için duygusal şiddete maruz kalanlar zaman zaman başlarına ne geldiğini tam olarak anlayamadıkları için ne yapacaklarına dair de bir fikir yürütememektedirler.

Yukarıdaki kategorilerin içine girebilecek farklı türde şiddet uygulamaları da mevcuttur. Mağdur pozisyonundaki bireyin un ekonomik özgürlüklerini kısıtlamaya ve ihtiyaçlarının karşılanmasını engellemeye yönelik ekonomik şiddet, istenmeyen cinsel içerikli davranışlar konusunda zorlamalarda bulunarak yapılan cinsel şiddet gibi.

Türü ne olursa olsun şiddet müdahale edilerek önüne geçilmesi gereken bir durumdur. Uygulayıcılarında genellikle düşük benlik algısı, ciddi psikolojik rahatsızlıklar, düşük empati yeteneği, alkol-madde kullanımı ve engellenmeye karşı tolerans gösterememe durumu söz konusudur. Sonuçları bakımından ciddi fiziki yaralanma ve psikolojik rahatsızlıklar yanında toplumsal anlamda da ciddi sıkıntılar ortaya çıkarmaktadır.

Şiddeti Nasıl Önleyebiliriz?

Şiddetin önlenebilir olduğuna dair bir inancın oluşması ve toplumun her kesimince kabul edilmesi gerekir.
Şiddet eğiliminin şiddet uygulanan evlerde daha fazla olduğu gerçeğiyle çocukluk döneminden itibaren bireylerin sorun çözme yöntemlerini sağlıklı yollara başvurarak geliştirmelerine olanak sağlanmalıdır. Bunun en güzel yolu; olumsuz model olmamaktır.
Aile içinde iletişimin sağlıklı bir temele oturtulması için, anne baba eğitimleri düzenlenmelidir. Şiddet eğilimi olan bireylerin tespit edilmesi ve psikolojik destek almaları da önleyici bir çalışmadır.
Şiddet öğrenilen bir davranıştır bu sebeple kitle iletişim araçlarının, özellikle de her evde bulunan televizyonun şiddet öğreten ve şiddeti kabul edilebilir gösteren yayınları gözden geçirilmelidir. Bunun yanında şiddetin zararlı etkileri hakkında bilgi veren, bu konularda izleyenleri bilinçlendiren yayınlar ile şiddeti önleyici bir araç olarak kullanılmalıdır.
“Şiddet” konusunda paylaşmak istediğiniz makaleleri “Ben de yazdım” sayfamızdan http://www.hayatadokun.net/?cat=18 , sorularınızı ise “İletişim Formu” bölümümüzden http://www.hayatadokun.net/?page_id=6 bizlere ulaştırabilirsiniz.

İlke kararımız gereğince istemediğiniz takdirde kişisel bilgileriniz III. Kişi, kurum ve www.hayatadokun.net ‘te açıklanmayacaktır.

Saygılarımla

Fatih ARICA

 
Hayata Dokun Derneği Kütüphanesi

Eğitimin sosyal hayatın desteklenmesi gereken yegane unsur olduğunu öngören Derneğimiz, 2012 yılından bu yana; Van, Muş, Tekirdağ, Diyarbakır, Trabzon ve İzmir illerindeki köy okullarına kütüphaneler açmaktadır. Her yıl ortalama 5 kütüphane açan derneğimizin...
DEVAMI...


Jehan Barbur Şarkılarıyla Hayata Dokunuyor Konseri

Sanatçı Jehan Barbur’un Hayata Dokun Derneği yararına verdiği konser İstanbul Bilgi Üniversitesi Mezunlar Derneği desteğiyle 26 Nisan 2013’te Bilgi Üniversitesi Kuştepe Ka...
DEVAMI...


Hayata Dokun’an Üniversiteler

2010’dan bu yana her yıl İstanbul Merkezli tüm devlet ve belli başlı özel üniversitelerde yapılan üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen konferans...
DEVAMI...


Tüm projeler için tıklayınız