April 2024
SunMonTueWedThuFriSat
31123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
2829301234
567891011
 

Sünnet Hadisesi

Sünnet de hadise olur mu demeyin. Gözlediğim kadarıyla, son yıllarda bu geleneksel ve dini ritüel bambaşka bir boyuta geçmiş durumda. İnsanlar yaşlarını aldıkça “ah, nerde o eski Ramazanlar”, derken, ben bu yaz baktım, “ah nerde o eski sünnetler”, demeye başlamışım. Toplumsal yapımızın değiştiğinin kanıtlarından biri de herhalde bu törensel faaliyetlerdeki sektörleşme ve adetleşmeye başlayan yeni icatlar. Sektör derken ekonomi ilmine girmeyeceğim, ama toplumun para harcama kapasitesinin beni şaşırtan yanlarına dokunmadan edemeyeceğim.

Efendim, benim hatırladığım kadarıyla, sünnet eskiden gerçekten eziyetli bir durumdu. Yani sünnet çocuğunun derdi, hakikaten kendi boyunu aşardı. Anneler perperişan, babalar kaçar- göçer, aile büyükleri ve eşrafı ise bir çeşit güvenlik gücünü oluştururdu. Kirve denen şahıs, sadece oğlancığı zapt-u rapt altına almak görevinde değildi. Özenle seçilen bu kişi, sünnet çocuğunun delikanlı olması ve hatta evlenmesine kadarki tüm önemli zamanlarında, babasından bile önde gelen bir destekçiydi. Düğünü organize eder, sünnet çocuğunu süslü arabasıyla gezdirir, operasyon öncesi tüm psikolojik önlemleri alırdı. Sünnetçiler, fenni berberdi. Sünnet çocuğu, düğün yapılıyorsa, başköşede yatar, acılı bir şekilde hediyeleri (başta kol saati) kabul ederdi. Şimdi düşünüyorum da, bu kol saatinin mana ve ehemmiyeti, sünnetin erkekliğe adım ile hatırlattığı, bir çeşit sorumluluk payesi miydi? Neyse, dönelim düğüne. Düğün sahipleri allı pullu giyinir, düğün değilse muhakkak yemek verilir, o da büyük çoğunlukla etli ya da tavuklu pilav olurdu. Sanırım bu yemek, bir manayı barındırırdı ki, sünnette yenen etli pilava dair pek muhtelif rivayetler vardır.


O da ne? Bu sene iki sünneti bizzat yaşamış, onlarcasını da kamuya açık alanlarda görmüş biri olarak, kara kara düşünmeye başladım. Çünkü iki oğlum var ve ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Her şey değişmiş. Daha iyi olmuş, dediklerim de var, çok tuhaf bulduklarım da. Pek beğendiğim uygulama, artık çocuklar operasyona tanık olmadan hafif uykuda ve hastane ortamında sünnet oluyorlar. Dolayısı ile sünnet düğününde yatan çocuk yok artık. Zaten düğün, sünnetten azami bir sene sonra yapılıyor. Dahası düğün sadece çocuk için değil, zira anne bir nevi gelinlik ve baba damatlık bir şıkırtı ile arz-ı endam ediyor. Sünnet çocuğu ki artık ona zat-ı şahaneleri demek gerek (çünkü egosu düğün vesilesiyle tavan yapıyor), mehter marşı eşliğinde, bir tahta oturtulmuş ve havalara zıplatılarak getiriliyor. Korkmayın, sünnet bir sene önce yapıldığı için, sağlık açısından bir tehlike yok. Tabii bu çifte düğün havası ve fırlayan altın fiyatları neticesinde, düğüne davetli ahali çareyi çaktırmadan altın taklidi yapan metaller ve içinde altın var havası veren boş kutular takıştırıp, yemeğini yiyip kaçma eğiliminde. Ailenin düğüne ayıracak bütçesi mi yok, o halde gelinlik ve damatlık baki kalmak üzere, evde laminant parke ve koltuk değiştirme seremonisi yeni bir adet haline gelmiş durumda.


Memleketin ben diyeyim yüzde yetmiş, siz deyin sekseni bu durumda. Geleneksel eğlenceler, dini kutlamalar tarafını bir tarafa koyarak, bakıyorum, bir tek bana mı tuhaf geliyor bu durum? Hayatadokun facebook sayfasında yorumlarınızı okumak istiyorum.


İpek Gökbel

 
Hayata Dokun Derneği Kütüphanesi

Eğitimin sosyal hayatın desteklenmesi gereken yegane unsur olduğunu öngören Derneğimiz, 2012 yılından bu yana; Van, Muş, Tekirdağ, Diyarbakır, Trabzon ve İzmir illerindeki köy okullarına kütüphaneler açmaktadır. Her yıl ortalama 5 kütüphane açan derneğimizin...
DEVAMI...


Jehan Barbur Şarkılarıyla Hayata Dokunuyor Konseri

Sanatçı Jehan Barbur’un Hayata Dokun Derneği yararına verdiği konser İstanbul Bilgi Üniversitesi Mezunlar Derneği desteğiyle 26 Nisan 2013’te Bilgi Üniversitesi Kuştepe Ka...
DEVAMI...


Hayata Dokun’an Üniversiteler

2010’dan bu yana her yıl İstanbul Merkezli tüm devlet ve belli başlı özel üniversitelerde yapılan üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen konferans...
DEVAMI...


Tüm projeler için tıklayınız